Hıncal Ulucla"Raporlar Değişti"

Konu: Hıncal Ulucla"Raporlar Değişti" Paz Ara. 28, 2008 7:24 pm

G.Saray'ın 4 gün gecikmeyle PFDK'ya sevk edilmesi kafa karıştıracaktır. Çünkü Hasan Doğan'ı, Erdoğan ve Yıldırım işbaşına getirdi
Bu G.Saray'a ceza verdirecek raporları yazanlar kim: Eski F.Bahçe menajeri, Aziz Yıldırım'ın has adamı Kemal Dinçer'in temsilcileri
Şimdi komplo teorimi söylüyorum: Raporlar geldi ama 'Bu raporlarla G.Saray'a ceza veremeyiz' dendi ve yeni rapor yazıldı

Federasyon hukuk kurulunun, Galatasaray'ı 4 gün gecikmeli olarak PFDK'ya sevk etmesi çeşitli iddiaları da beraberinde getirdi. 4 gün niye beklenildi?
4 gün gecikmeyle PFDK'ya sevk edilmesi kafaları karıştıracaktır. Çünkü federasyon başkanı Hasan Doğan'dır. Hasan Doğan, Recep Tayyip Erdoğan-Aziz Yıldırım birliği ile futbol federasyonu başkanlığına getirilmiş birisidir. Bu yüzden ne kadar doğru olursa olsun alacağı her kararın altında şaibe aranacaktır. Bir de üstüne 4 gün gecikirsen komplo teorileri kurulacaktır. Hasan Doğan ve Recep Tayyip Erdoğan'ı en ağır bir şekilde eleştiren Kemal Dinçer nasıl geldi Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu Başkanlığı'na? "Aziz Yıldırım getirdi" diyorum ben. Başkaları da diyor. Bu Galatasaray'a ceza verdirecek ya da verdirmeyecek raporları yazanlar kimler: Eski Fenerbahçe menajeri, Aziz Yıldırım'ın has adamı Kemal Dinçer'in temsilcileri. Şimdi komplo teorimi söylüyorum: 'Raporlar geldi, bu raporlar beğenilmedi. 'Bu raporlarla Galatasaray'ın sahasını kapayamayız. Siz yeni rapor yazın' dendi. Yeni rapor yazılması da 4 gün gecikti.' Bunu dediğim zaman bütün Galatasaray camiası buna inanır mı? Karar da ceza olarak çıkarsa; inanır. İnanırsa Türkiye bir daha iflah olur mu? Olmaz.

AYNI OYUN SAHNEDE
Onun için diyorum ki ben, Kemal Dinçer gelmemeli. Onu göreve getirirsen bu tür komplo teorileri çok rahat amacına ulaşacaktır. Hadi bakalım şimdi sen PFDK'nın yerinde ol Galatasaray'a ceza ver ve inandır bakalım tarafsız olduğunu. Hadi inandır. Veremeyecekler... Verirlerse de Hasan Doğan federasyonu daha kurulur kurulmaz tarihinin en büyük damgasını yiyecek. Baskı altında kalacak. Çünkü bu Kemal Dinçer'in gözlemcileri Galatasaray'ın sahasını bir defa kapattılar. Fener seyircisinin Saracoğlu Stadı'ndaki küfürlerini duymadılar, buna karşılık Ankara'daki 300 tane deplasman seyircisinin tezahüratını duydular. Onlar rapora yazıldı, bunlar yazılmadı. Galatasaray'ın sahası kapandı. Şimdi aynı oyun bir daha tezgaha konuluyor. Hadi inandırın bakalım Kemal Dinçer'in temsilcilerinin tarafsız olduğuna; inandırın Hasan Doğan'ın federasyonunun tarafsız olduğuna... Peki şimdi madalyonun tersini söyleyeyim. Galatasaray bu suçu gerçekten işlediyse, verilecek bu ceza gerçekten haklı ise ama 'Dedikodu olur. Biz bunun altından kalkamayız sonra' diye ceza vermiyorlarsa bu defa Fenerbahçe'ye haksızlık değil mi? İşte iki ucu kirli değnek bu!.. Ama bu değneğin iki tarafının da kirli olduğunu bile bile kendisi zaten şaibeli bir başkan Hasan Doğan, şaibeli Kemal Dinçer'i buraya getirdi. Şimdi hadi temizlesin bakalım. Şimdi değneğin hangi ucunu temizleyecek merak ediyorum. Ceza veremezse 'Sıkmadı' diyecekler. Ceza verirse 'Tezgahı kurdu' diyecekler. Hadi bakalım. Başka yolu da yok. Cezayı ya verecekler ya da vermeyecekler.

MİLLİYET AYIP ETTİ
Gecikmeyle ilgili bir başka teori ise, 'Galatasaray ile birlikte PFDK'ya sevk edilen Fenerbahçe'nin Gençlerbirliği maçı öncesinde seyircisiz cezası almasının önüne geçmek istenmesi...'
Komplo teorilerinin sonu yok. Bir de dikkat buyurun; bu kadar detaylı haber sadece Milliyet'te çıkıyor. Başka gazetede yok. Cuma günü olmuş olay. Milliyet ne zaman yayınlıyor haberi; pazar günü. Sivas-Galatasaray maçının oynanacağı gün tam sayfa yapıyor. Yani 'Sen Sivas maçını kazansan da OFTAŞ maçını seyircisiz oynayacaksın. Bu federasyonun seni şampiyon yapmaya niyeti yok' diye Galatasaraylı futbolcunun ayağını dolaştırmaya, inancını yıkmaya uğraşıyor Milliyet gazetesi... Haber aynen böyle hazırlanmış. Yanında bir çerçeve: "Ceza kesin." Sadece suçu yazmakla yetinmemiş Milliyet, cezayı da kesmiş. "Kutsal ittifak" dediğim zaman bana kızıyorlar. İşte Milliyet bu... Aziz Yıldırım'ın sözcüsü. Koskoca Milliyet, Namık ağabeyin gazetesi bu hale geldi. Bir tane doğru dürüst Galatasaraylı yorumcusu yok, Galatasaray muhabiri dahi Fenerbahçeli bir gazete bu ve Galatasaray'ın Sivas ile deplasmanda oynadığı çok kritik maç öncesi yaptığı tam sayfa haber de bu. Senin işin bitik arkadaş' sayfası. O gün sayfanın yapılmasının bir tek amacı var. Sivas'taki Galatasaraylı futbolcunun kafasını karıştırmak. Ben gazeteciliği bilirim. Onlar giderken ben o yollardan geliyordum. Hangi sayfalar niye yapılır, hangi başlıklar niye atılır, hangi yorumlar niye yazılır, ben bunu biliyorum. Bana kimse maval okumasın. Milliyet Spor'un yaptığı ayıp bir gazetecilik. Bir gün evvel yazmıyorsun haberi, cuma olmuş. 403 saniyeleri, 103 saniyeleri, raporu görmüş gibi yazıyorsun. Teşkilatta casusların varsa, kolun kanadın varsa niye cumartesi günü yazmıyorsun? Ya da niye pazartesi günü yapmıyorsun da maç günü o sayfayı yapıyorsun?

NOT: Bu röportaj Galatasaray'ın cezası açıklanmadan önce yapılmıştır.